İntihar başkaldırının mantıksal sonucu değildir. Albert Camus
Evet sevgili okurlar yada girip geri çıkanlar ben size bu blogda bir şey vaat etmedim genel olarak ben vaat etmem YAPARIM diye gayet bürokratik konu dışı gireyim hemen ki bu çocuk aklından intihar geçiriyor demeyin. Çok fazla olay geçti başımdan yazmadığım süre boyunca pek küskün kaldım yazmaya neden yazayım ki dedim herkesin böyle anları olur bana da denk geldi. Bir şeyler geçti ve bir şeyler başlıyor. Ve görüyorum ki bir şeylerin başlaması için bir şeyler bitiyor.
Sevgili okurlar. Hayatı yaşanılabilir kılan nedir? Neden yaşama gereği duyarız? Bu soruların cevabını zihnimde bir yerlere yerleştiriyorum güzelce ve bana göre nasıl bir yerleri yaşanılabilir kılan insanlarsa hayatın genel olarak yaşanılabilir kılan en önemli etkeni de insanlardır. Eğer kendinizle bu olmayacaksa başka insanlardır. Ve fark ettiğim şey eğer başka biri için devam etme gücünü bulursanız kendiniz için de elinizden geleni yapıyorsunuz. Gerçekten ne olduğunuzu sizden çok değer verdiğiniz insan aracılığıyla siz buluyorsunuz. Dershanede hümanist felsefe hocası (ki felsefe hocası ne amk felsefe tarihi doğrusu) zamanında kendini tanıyabilen bir insan yoktur demiş ona çıkışmıştım ben tanıyorum hojam diye şöyle böyle kendimi anlattım hoca pek bir tepki veremedi haliyle. Yanılmışım salak hümanist felsefe hojam yanılmışım gerçekten kendimi kendimle tanımıyorum. Yani tatlı okurlar insan bir şeylere verdiği değer kadar değerlidir. Bir şeylere yeniden başlamak gerektiğini fark ediyorum. İlk defa kendimi bu kadar net görüyorum.
Sevgili okurlar eğer bir şeyler ters gidiyorsa bir insana değer vermeyi deneyin ve ne olduğunuzu nereye gitmek istediğinizi sorgulayın. Yeni bir başlangıç yapmak korkulacak bir şey değildir. Belki bir risktir ama zaten sıçmışsınız bez bağlayanınız yoksa bu riske girilir. Düz ovada yağmurdan kaçılmaz göte giren şemsiye açılmaz.